2012 yılı Türk kökenli Amsterdamlıların sayısı 40.000 civarında. Her yaṣtan, meslekten, eğitimden insanlar. Bazısı Türkiye, birçoğu da Hollanda doğumlu. Amsterdam Müzesi, fotoğraf sanatçısı Esther ’t Hart’tan, bu Amsterdamlıları portrelemesini istedi. Esther, “Siz baṣroldeyken, Amsterdam kartpostalı nasıl görünmeli” diye sordu. Sorunun cevabı ise, Amsterdam, benim ṣehrim serisi.
Köprü olan hikayeler
Amsterdam ṣehri, dünyanın farklı köṣelerinden gelen göçmen katmanlarından oluṣuyor. Göçün anlamı, bir baṣka ülkede geride kalmıṣ hikayeler ve bir aile. “Amsterdam, benim ṣehrim”, Türkiye’deki hatıralar ile Amsterdam’daki yaṣam arasında sembolik bir köprü kurmak istiyor. O yüzden de buradaki fotoğraflar sadece bakmak için değil, hem de kartpostal olarak göndermek için. Türkiye’ye ya da dünyanın bir diğer köṣesine.
Neden bu proje?
"İnsanların göstereceği yerleri ve Türk kökenli Amsterdamlılar arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri keṣfetmek istedim. Bu projeyi tamamladığımda fark ettim ki, ileri yaṣtakiler özellikle kendilerine Türkiye’yi düṣündürten yerleri gösteriyorlardı. Gençler ise, Türkiye ile bir çağrıṣımı olmaksızın, kendine has yerleri. Amsterdam ṣehrinde bu seçimin mümkün olması ve bir anlamda insanların kendi kimliklerini belirleyebilmesi, bence harika."
Esther 't Hart hakkında daha fazla bilgi için burayı okuyunuz.
Ayda Hasanoğlu, Hasan Kılıç ve portresi çekilenlere teṣekkürler
